ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN HIZLI ŞARJ İSTASYONLAR HİBE PROGRAMI
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye’de elektrikli araçların şarj altyapısını oluşturmak için kritik bir adım attı. Girişimcilerin hızlı şarj istasyonu yatırımı yapmasını sağlamak üzere “Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj İstasyonları Hibe Programı”nı başlattı. Program, Togg’un şarj altyapısına da destek olacak.
HIZLI ARTIŞ OLACAK
Türkiye’de elektrikli araçlarda hedeflenen hızlı yaygınlaşmanın sağlanabilmesi için, hızlınşarj altyapısının tüm bölgelerde asgari düzeye ulaşması büyük önem taşıyor. Önümüzdeki yıllarda elektrikli araç stoğunun büyümesine paralel olarak, şarj istasyonlarının sayısında da hızlı bir artış olması gerekiyor.
BAŞVURULAR BAŞLADI
Buradan hareketle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, hızlı şarj istasyonu yatırımını teşvik etmek amacıyla “Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj İstasyonları Hibe Programı”nı başlattı. Bugün itibariyle devreye alınan destek programı ile hızlı şarj istasyonu kurulumuna hibe verilecek. Toplam bütçesi 300 milyon TL olan hibe desteği ile 81 ilde bin 560 noktada hızlı şarj istasyonu kurulumu sağlanacak. Yatırımcılar, programdan istasyon başına 250 bin liraya kadar destek alabilecek. Yerli malı ünitelere artı yüzde 20 destek verilecek. Programa başvurular, 15 Haziran 2022’ye kadar devam edecek. Yatırımcılar, sarjdestek.sanayi.gov.tr adresinden programa başvuru yapabilecek.
ELEKTRİKLİ ARAÇ PROJEKSİYONU
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından, ilgili kamu kurumları ve sektör aktörlerinin katkısı ile hazırlanan Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritasında, Türkiye’de elektrikli araçların gelişimine dair düşük, orta ve yüksek olmak üzere 3 farklı senaryoyu içeren bir projeksiyon oluşturuldu.
Bu projeksiyona göre 2025 yılında; yüksek senaryoda yıllık elektrikli araç satışının 180 bin, elektrikli araç stoğunun 400 bin olacağı tahmin ediliyor. Orta senaryoda yıllık elektrikli araç satışının 120 bin, elektrikli araç stoğunun 270 bin olacağı öngörüldü. Düşük senaryoda ise yıllık elektrikli araç satışının 65 bin, elektrikli araç stoğunun 160 bin civarında olacağı tahmini yapıldı.
2030 yılı projeksiyonuna göre öngörüler şöyle oluştu: Yüksek senaryoda yıllık elektrikli araç satışı 580 bin, elektrikli araç stoğu 2,5 milyon, orta senaryoda yıllık elektrikli araç satışı 420 bin, elektrikle araç stoğu 1,6 milyon, düşük senaryoda yıllık elektrikli araç satışı 200 bin, elektrikli araç stoğu 880 bin adet.
GELİŞİM PLANI
Tüm bunların yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın koordinasyonunda, başta Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Türk Standardları Enstitüsü olmak üzere, ilgili kamu kurumlarının aktif katılımı ve özel sektörün yoğun katkısı ile Türkiye için elektrikli araç şarj altyapısına yönelik mevzuat, standartlar, destekler gibi başlıklardan oluşan kapsamlı bir plan hazırlandı.
MEVZUAT ALTYAPISI
Yürütülen çalışmalar neticesinde, şarj sektörünün serbest piyasa koşullarında, etkin ve sürdürülebilir bir yapıda gelişmesini temin edecek bir mevzuat altyapısı oluşturuldu. 7346 sayılı kanun düzenlemesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, şarj hizmeti sunulmasına yönelik yasal çerçeve tesis edildi. Buna göre, EPDK’nın yayımladığı yönetmelik ile de detayları netleşen mevzuat göre şarj hizmeti faaliyetleri lisansa ve sertifikaya tabi hale getirildi.
YENİ FIRSATLAR
Küresel arenadaki dönüşüm Türkiye’de otomotiv sanayinin konumunu daha da güçlendirecek. Elektrikli araçların sayısının ve yaygınlığının artması, teknoloji ekosistemi ve inovasyona öncülük edecek, girişimler için ihracat fırsatları yaratacak. Otomotiv endüstrisinde yenilikçilik alanında hızlandırıcı etki oluşturması bakımından, elektrikli araçlar yaygınlaştırılacak.
BİR SEKTÖR DOĞUYOR
Elektrikli araçların kullanılmaya başlaması ile birlikte yeni bir sektör daha ortaya çıktı. Bugün henüz gelişiminin başında olan şarj istasyonu sektörünün, 2030 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolar yatırımla kurulan 165 binin üzerinde şarj soketinin işletildiği büyük bir sektöre dönüşeceği tahmin ediliyor. Şarj istasyonu sektörü, büyüklüğün yanında, otomotiv endüstrisi üzerindeki potansiyel etkisi bakımından da önem arz ediyor. Tüketici tercihlerinde belirleyici etkiye sahip olacak sektör, otomotiv pazarındaki rekabeti etkileyecek, elektrikli araçlara geçişi hızlandıracak.