T.C.
SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
Son günlerde Kurumumuza, bazı tamirat servisleri tarafından Aveon Global Sigorta AŞ (Şirket)'ye ait kasko poliçeleri kapsamında yapılan hasar onarım işlemleri bedellerinin tahsili amacıyla, anılan şirketin sigortalılarına karşı ilamsız icra takibi başlatıldığına yönelik şikâyetler gelmektedir.
Malumları olduğu üzere, 05/12/2024 tarih ve 855 sayılı Kurul Kararı ile Aveon Global Sigorta AŞ' nin yeni sigorta sözleşmesi akdetme ve temdit yetkisi durdurulmuştur. Türk Ticaret Kanununun 1413 üncü maddesi "Sigortacının, konkordato ilan etmesi, ilgili sigorta dalına ilişkin ruhsatının iptâl edilmesi veya sözleşme yapma yetkisinin kaldırılması gibi hâllerde; sigorta ettiren, bu olguları öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sigorta sözleşmesini feshedebilir." hükmünü haizdir. Sigorta ettiren, şirketin sigorta sözleşmesi akdetme ve temdit yetkisi kaldırıldığını öğrenmesi akabinde bir ay içerisinde eğer sözleşmeyi fesih hakkını kullanmadıysa bu sözleşme hala mevcudiyetini sürdürmekte olup taraflar için haklar doğurmaya ve borçlar yüklemeye devam etmektedir. Sigorta tazminatının ödenmesi sigorta ettiren/sigortalı açısından bu haklardan, sigortacı açısından ise bu borçlardan birisidir. Sigorta tazminatının ödenmesine ilişkin Türk Ticaret Kanunun 1427 nci maddesinin birinci fıkrasının "Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir." şeklindeki ifadesinden, sigorta tazminatının nakdi ödeme dışında da kasko sigortalarında hasara uğrayan aracın onarılmasında olduğu gibi farklı tazmin usulleri ile karşılanması kararlaştırılabileceği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi başlıklı 3.3.2.1' inde "Hasar tazmininin ne şekilde yapılacağı poliçede açıkça belirtilir. Onarım yapılacak olması halinde poliçede, onarımın şirketçe belirlenecek servislerde veya sigortalı tarafından belirlenecek servislerden hangisinde yapılacağı hususu açıkça yer alır." ifadesi yer almaktadır.
Bilindiği üzere; borçlar hukukunun temel ilkelerinden birisi olan nispilik ilkesi, bir sözleşme veya hukuki işlemin sadece taraflarını bağlayacağını ve üçüncü kişilere doğrudan hak veya borç yüklemeyeceğini ifade eden temel bir prensiptir. Bu çerçevede, bahse konu borç ilişkisi servis ve sigorta şirketi arasında olup sigortalı bu borç ilişkisinin tarafı değildir. Nispilik ilkesi gereği; üçüncü bir kişi olan sigortalı, tarafı olmadığı bir sözleşme nedeniyle borç altına sokulamaz. Bu kapsamda sigortalının kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan temel borcu, prim ödeme borcudur ve bu borcundan kaynaklanan yükümlülüğü sadece sigorta şirketine karşıdır.
Netice itibariyle; aracın onarımı ve sunulan fatura üzerine onarım bedelinin ödenmesi sigorta tazminatının ifası niteliğinde olduğundan "tazmin borcu" kapsamında onarım bedeline ilişkin borç temelde sigortacının sigorta tazminatını ödeme borcu olup bu borç ilişkisine yönelik doğabilecek uyuşmazlıklarda taraf sıfatı sigorta şirketine aittir. Sözleşmenin tarafı olmayan hak sahiplerinin, sigorta şirketine ait borçtan sorumlu tutulması, Türk Medeni Kanununun ikinci maddesinde ifadesini bulan dürüstlük kuralına da aykırıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun temel amaçlarından birisi de sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktır. Türk Ticaret Kanunu ile sigortacılığa ilişkin mevzuat hükümlerinin zayıf taraf olan sigortalının korunması amacını gözettiği ve sigorta sözleşmesinde, sigortalının aynı zamanda tüketici konumunda olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu doğrultuda, konuya ilişkin mağduriyetlerin önüne geçilmesi elzem olup bu kapsamda işbu yazımızın Odalar ve Borsalara kayıtlı tüm tamirat servislerine duyurulması hususunda gereği rica olunur.
İlgili üyelerimize duyurulur.